Merhabalar. Sürekli İtalya mutfağından bahsediyor olabilirim, ama Türk mutfağı benim için vazgeçilmez bir gerçektir. Türk mutfağı gerçekten önemlidir ki bunu yakın zamanda aldığım haberle de teyit etmiş bulunmaktayım. Hatay, doğduğum ve aşık olduğum şehir 600 çeşit yemeği ile birlikte Unesco tarafından ''Dünya Gastronomi Şehri'' adayı seçildi. Türk mutfağı olarak bütün bölgeleri ele alsalar da ben bu yemeklerin en güzellerinin güneydoğudan çıktığını düşünmekteyim. Şüphesiz ki diğer bölgelerde de muazzam yemek kültürleri ve yapılış aşamaları var, ama temel olarak güneydoğu olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; yılın en önemli zamanlarında yağmur alan, güneşe aç olmayan ve havası kuru olması nedeniyle mükemmel sebzelerin saklanabilme zamanının uzaması. Bu arada 3-6 eylül arasında akdeniz bölgesini Hatay temsil edecek, isteyenler katılabilirler. Bugün size imam bayıldı tarifi vereceğim, ama öncesinde öğrenelim bu yemeğin ismi neden 'imam bayıldı' olmuş, değil mi ? Ben bu konu hakkında iki adet efsane,hikaye veya masal biliyorum. Birincisi, eski dönemlerde imam karısı tarafından yapılan bu yemeğin içerisinde ki zenginlik(çok yağ, çok baharat) nedeniyle yedikten sonra bayılmıştır. İkincisi ise, imam zengin bir zeytinyağı tüccarının kızı ile evlenmiştir. Çeyizinde oldukça kaliteli zeytinyağı olan bu gelin normal olarak çok fazla zeytinyağı kullanıyormuş. Sürekli zeytinyağı kullanan kadın, bir gün sofraya zeytinyağı olmadan yemek getirmiş. İmam sorduğunda ise 'neden zeytinyağı yok' diye karısı ' kalmadı, bitti' cevabını verince, bayılmış. :) Tarif..
İmam bayıldı
2 adet patlıcan(1 adet bostan da olabilir)
2 adet domates
1 adet büyük beyaz soğan
2 adet sarımsak
2 adet acı biber
300-400 gram kuzu
1 çay kaşığı kişniş tohumu(ezilmiş)
½ çay kaşığı kimyon
Karabiber
Tuz
Zeytinyağı
Unutmayın ben burada sizlerle klasik tarifler değil, ben ne yaptıysam o
tarifi paylaşıyorum. Patlıcanları ikiye böldükten sonra üzerlerini
çizin(avakado çizer gibi) zeytinyağı, karabiber ve tuz ile
tatlandırdıktan sonra 220 derecelik önceden ısıtılmış fırında
yumuşayıncaya kadar pişirin. Onlar pişedururken, soğan, sarımsak, biber,
kuzu eti ve domatesleri sırası ile tavada birleştirin. Unutmayın
soğanları şöyle doğrayın böyle doğrayın demiyorum, nasıl seviyorsanız.
Patlıcanları fırından çıkarın, alt kabuğuna zarar vermeden yavaş ve
narin bir şekilde içindeki yiyeceğiniz kısımı çıkarıp, az önce
kavurduğunuz karışımın içine ekleyin. En son baharatları ekleyip harlı
ateşte 1-2 dakika daha çevirin ve arzu ettiğiniz şekilde servis edin.
Ben patlıcanın kendi kabuğunda servis ettim. Afiyet olsun.(fotoğraf bana ait)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder